التكبير
على الشرف من
الأرض
145- Yüksek Yerlerde
Tekbir Getirmek
أنبأ عبدة بن
عبد الله عن
سويد عن زهير
قال حدثنا
عاصم الأحول
ثقة مأمون عن
أبي عثمان قال
حدثني أبو
موسى قال كنا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في سفر
فأشرف بالناس
على واد فجهروا
بالتكبير
والتهليل
الله أكبر لا
إله إلا الله
ورفع عاصم
صوته فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم يا أيها
الناس أربعوا
على أنفسكم إن
الذي تدعون
ليس بأصم إنه
سميع قريب إنه
معكم أعادها
ثلاث مرات قال
أبو موسى
فسمعنى أقول
وأنا خلفه لا
حول ولا قوة
الا بالله
فقال يا عبد
الله بن قيس
ألا أدلك على
كلمة من كنوز الجنة
قلت بلى فداك
أبي وأمي قال
لا حول ولا قوة
إلا بالله
[-: 8772 :-] Ebu Musa bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber bir seferde idik. insanlar
bir vadinin başına gelince yüksek sesle "Allahu Ekber" ve "La
ilahe illallah'' demeye başladılar. (Ravi Asım da bunu aktarıyorken sesini
yükseltti.) Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç defa: "Ey
insanlar! Kendinize acıyınız. Seslendiğiniz zat sağır biri değildir. O her şeyi
işiten, size pek yakın duran ve sizinle beraber alandır" buyurdu. Ben de
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hemen arkasındaydım. "Güç ve
kuvvet ancak Allah'a mahsustur'' dediğimi işitince "Ey Abdullah b. Kays!
Sana Cennet hazinelerinden birini göstereyim mi?" diye sordu. "Evet,
anam babam size feda olsunU karşılığını verdiğimde Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "La havle vela kuvvete illa Billah (Güç ve kuvvet ancak
Allah'a mahsustur,) sözüdür" buyurdu.
Tuhfe: 9017
7632. hadiste tahrici
yapıldı. Bir sonraki hadise bakınız.
شدة
رفع الصوت
بالتهليل
والتكبير
146- Tehlil ve Tekbir
Getirirken Sesi Yükseltmek
أخبرنا عمرو
بن علي وبشر
بن هلال
واللفظ له قالا
حدثنا يحيى عن
سليمان عن أبي
عثمان عن أبي موسى
الأشعري قال
أخذ الناس في
عقبة أو ثنية
فكلما علا
عليها رجل
نادى بأعلى
صوته لا إله
إلا الله
والله أكبر
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
إنكم لا تدعون
أصم ولا غائبا
ثم قال يا أبا
موسى الا أدلك
على كنوز
الجنة قلت بلى
قال تقول لا
حول ولا قوة
الا بالله
[-: 8773 :-] Ebu Musa el-Eş'arl der
ki: insanlar sarp ve yokuş bir yeri çıkıyorlardı.
Tepeye yetişen her bir
kişi yüksek sesle: "Allah'tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür"
diye nida ediyordu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Siz ne sağır'a, ne
de burada olmayan birine dua ediyorsunuz" buyurdu. Sonra bana: "Ey
Ebu Musa! Sana Cennet hazinelerinden birini göstereyim mi?" diye sordu.
Ben: "Evet" karşılığını verdiğimde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "La havle vela kuvvete illa Billah (Güç ve kuvvet ancak Allah'a
mahsustur), dersin" buyurdu.
Tuhte: 9017
7632. hadiste tahrici
yapıldı.
التسبيح
عند هبوط
الأودية
147- Vadiye
inildiğinde Tesbih Etmek
أنبأ محمد بن
إبراهيم البصري
فقال له بن
صدران عن خالد
بن الحارث عن
أشعث عن الحسن
قال قال جابر
كنا إذا كنا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في سفر
فصعدنا كبرنا
وإذا انحدرنا
سبحنا
[-: 8774 :-] Cabir der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber yolculukta iken yükseklere
Çıktığımızda tekbir getirir, aşağılara indiğimizde de tesbih ederdik.
10299 ve 10300.
hadislerde tekrar gelecektir. - Tuhte: 2223
Diğer tahric: Hadisi
Ahmed, Müsned (14568) rivayet etti.
الدعاء
عند رؤية
القرية التي
يريد دخولها
148- Kişi'nin Gideceği
Kasabayı Gördüğü Zaman Edeceği Dua
أنبأ محمد بن
نصر
النيسابوري
يعرف بالفراء
قال حدثنا
أيوب بن
سليمان قال
حدثنا أبو بكر
عن سليمان عن
أبي سهيل بن
مالك عن أبيه
انه كان يسمع
قراءة عمر بن
الخطاب وهو
يؤم بالناس في
مسجد رسول
الله صلى الله
عليه وسلم من
دار أبي جهم
وقال كعب
الأحبار
والذي فلق
البحر لموسى لأن
صهيبا حدثني
ان محمدا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم لم
يكن يرى قرية
يريد دخولها الا
قال حين يراها
اللهم رب
السماوات
السبع وما
أظللن ورب
الأرضين
السبع وما
اقللن ورب الشياطين
وما أضللن ورب
الرياح وما
ذرين فإنا نسألك
بخير هذه
القرية وخير
أهلها ونعوذ
بك من شرها
وشر أهلها وشر
ما فيها وحلف
كعب بالذي فلق
البحر لموسى
لأنها كانت
دعوات داود حين
يرى العدو
[-: 8775 :-] Ebu Suheyl b. Malik,
babasından naklediyor: Ömer b. el-Hattab, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in Mescid'inde cemaate namazı kıldırırken, Ebu Cehm'in avlusundan onun
kıraatını işitirdim. Ka'bu'l-Ahbar der ki: Musa (AleyhisseIam) için denizi
yarana yemin olsun ki, Suheyb bana şöyle anlattı: "Allah'ın Resulü
Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) girmek istediği kasabayı gördüğü zaman
mutlaka şöyle dua ederdi: «Ey yedi kat göğün ve onun gölgelendirdiklerinin
Rabbi! Ey yedi kat yerin ve onun barındırdıklarının Rabbi! Ey şeytanlar ve onun
saptırdıklarının Rabbi! Ey rüzgarlar ve onun sürükleyip götürdüklerinin Rabbi
olan Allahım! Senden bu kasabanın ve halkının hayrını diliyoruz. Bu kasabanın,
kasaba halkının ve içinde bulunanların şerrinden sana sığınırız.»
Ka'bı Musa'ya
(Aleyhisselam) denizi yarana yemin ederek, bu duanın Davud'un (AIeyhisselam)
düşmanı gördüğü zaman ettiği dua olduğunu söyledi.
Bir sonraki hadiste ve
10301, 10302, 10303, 10304 ile 10305. hadislerde tekrar gelecektir. - Tuhfe:
4971
Diğer tahric: Hadisi
İbn Huzeyme (2565), Hakim (1/446, 21100), Beyhaki (5/252) ve İbn Hibban (2709)
rivayet etmişlerdir.
أنبأ عمرو بن
سواد بن
الأسود بن
عمرو قال أنبأ
وهب قال
أخبرني حفص بن
ميسرة عن موسى
بن عقبة عن
عطاء بن أبي
مروان عن أبيه
ان كعبا حدثه
ان صهيبا صاحب
النبي صلى
الله عليه
وسلم حدثه ان النبي
صلى الله عليه
وسلم لم ير
قرية يريد
دخولها الا قال
حين يراها
اللهم رب
السماوات
السبع وما أظللن
ورب الأرضين
السبع وما
اقللن ورب
الشياطين وما
أضللن ورب
الرياح ما
ذرين فإنا
نسألك خير هذه
القرية وخير
أهلها ونعوذ
بك من شرها وشر
أهلها وشر ما
فيها
[-: 8776 :-] Ata' b. Ebi Mervan,
babasından, o da Ka'b'dan, o da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
ashabından biri olan Suheyb'den naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) girmek istediği bir kasabayı gördüğü zaman mutlaka şöyle dua ederdi:
"Ey yedi kat göğün ve onun gölgelendirdiklerinin Rabbi! Ey yedi kat yerin
ve onun barındırdıklarının Rabbi! Ey şeytanlar ve onun saptırdıklarının Rabbi
olan Allahım! Ey rüzgarlar ve onun sürükleyip götürdüklerinin Rabbi! Senden bu
kasabanın ve halkının hayrını diliyoruz. Bu kasabanın, kasaba halkının ve
içinde bulunanların şerrinden sana sığınırız.
Tuhfe: 4971
باب
الدعاء إذا أسحر
149- Seher Vaktinde
Dua Etmek
أنبأ يونس بن
عبد الأعلى عن
بن وهب قال
حدثني أيضا
يعني سليمان
بن بلال عن
سهيل بن أبي
صالح عن أبيه
عن أبي هريرة
أن النبي صلى
الله عليه وسلم
كان إذا كان
في سفر فأسحر
يقول سمع سامع
بحمد الله
وحسن بلائه
علينا ربنا
صاحبنا وأفضل
علينا عائذا
بالله من
النار
[-: 8777 :-] Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yolculuğa çıkıp da
seher vakti kalktığı zaman şöyle dua ederdi: "Bizi en güzel bir şekilde
imtihana tabi tutmasından dolayı Yüce Allah'a hamd etmemizi dinleyen dinlesin.
Rabbimiz! Yolculuğumuzda bize yoldaş ol ve nimetlerinden bizlere bolca ihsan
et. Cehennem ateşinden Yüce Allah'a sığınırım.
10293. hadiste tekrar
gelecektir. - Tuhfe: 12669
Diğer tahric: Hadisi
Müslim (2718), Ebu Davud (2571) ve İbn Hibban (2701) rivayet etmişlerdir.