NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’S-SİYER

<< 2316 >>

التكبير على الشرف من الأرض

145- Yüksek Yerlerde Tekbir Getirmek

 

أنبأ عبدة بن عبد الله عن سويد عن زهير قال حدثنا عاصم الأحول ثقة مأمون عن أبي عثمان قال حدثني أبو موسى قال كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في سفر فأشرف بالناس على واد فجهروا بالتكبير والتهليل الله أكبر لا إله إلا الله ورفع عاصم صوته فقال النبي صلى الله عليه وسلم يا أيها الناس أربعوا على أنفسكم إن الذي تدعون ليس بأصم إنه سميع قريب إنه معكم أعادها ثلاث مرات قال أبو موسى فسمعنى أقول وأنا خلفه لا حول ولا قوة الا بالله فقال يا عبد الله بن قيس ألا أدلك على كلمة من كنوز الجنة قلت بلى فداك أبي وأمي قال لا حول ولا قوة إلا بالله

 

[-: 8772 :-] Ebu Musa bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber bir seferde idik. insanlar bir vadinin başına gelince yüksek sesle "Allahu Ekber" ve "La ilahe illallah'' demeye başladılar. (Ravi Asım da bunu aktarıyorken sesini yükseltti.) Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç defa: "Ey insanlar! Kendinize acıyınız. Seslendiğiniz zat sağır biri değildir. O her şeyi işiten, size pek yakın duran ve sizinle beraber alandır" buyurdu. Ben de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hemen arkasındaydım. "Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur'' dediğimi işitince "Ey Abdullah b. Kays! Sana Cennet hazinelerinden birini göstereyim mi?" diye sordu. "Evet, anam babam size feda olsunU karşılığını verdiğimde Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "La havle vela kuvvete illa Billah (Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur,) sözüdür" buyurdu.

 

Tuhfe: 9017

 

7632. hadiste tahrici yapıldı. Bir sonraki hadise bakınız.

 

 

شدة رفع الصوت بالتهليل والتكبير

146- Tehlil ve Tekbir Getirirken Sesi Yükseltmek

 

أخبرنا عمرو بن علي وبشر بن هلال واللفظ له قالا حدثنا يحيى عن سليمان عن أبي عثمان عن أبي موسى الأشعري قال أخذ الناس في عقبة أو ثنية فكلما علا عليها رجل نادى بأعلى صوته لا إله إلا الله والله أكبر فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنكم لا تدعون أصم ولا غائبا ثم قال يا أبا موسى الا أدلك على كنوز الجنة قلت بلى قال تقول لا حول ولا قوة الا بالله

 

[-: 8773 :-] Ebu Musa el-Eş'arl der ki: insanlar sarp ve yokuş bir yeri çıkıyorlardı.

Tepeye yetişen her bir kişi yüksek sesle: "Allah'tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür" diye nida ediyordu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Siz ne sağır'a, ne de burada olmayan birine dua ediyorsunuz" buyurdu. Sonra bana: "Ey Ebu Musa! Sana Cennet hazinelerinden birini göstereyim mi?" diye sordu. Ben: "Evet" karşılığını verdiğimde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "La havle vela kuvvete illa Billah (Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur), dersin" buyurdu.

 

Tuhte: 9017

7632. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

التسبيح عند هبوط الأودية

147- Vadiye inildiğinde Tesbih Etmek

 

أنبأ محمد بن إبراهيم البصري فقال له بن صدران عن خالد بن الحارث عن أشعث عن الحسن قال قال جابر كنا إذا كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في سفر فصعدنا كبرنا وإذا انحدرنا سبحنا

 

[-: 8774 :-] Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber yolculukta iken yükseklere Çıktığımızda tekbir getirir, aşağılara indiğimizde de tesbih ederdik.

 

10299 ve 10300. hadislerde tekrar gelecektir.  -  Tuhte: 2223

 

Diğer tahric: Hadisi Ahmed, Müsned (14568) rivayet etti.

 

 

الدعاء عند رؤية القرية التي يريد دخولها

148- Kişi'nin Gideceği Kasabayı Gördüğü Zaman Edeceği Dua

 

أنبأ محمد بن نصر النيسابوري يعرف بالفراء قال حدثنا أيوب بن سليمان قال حدثنا أبو بكر عن سليمان عن أبي سهيل بن مالك عن أبيه انه كان يسمع قراءة عمر بن الخطاب وهو يؤم بالناس في مسجد رسول الله صلى الله عليه وسلم من دار أبي جهم وقال كعب الأحبار والذي فلق البحر لموسى لأن صهيبا حدثني ان محمدا رسول الله صلى الله عليه وسلم لم يكن يرى قرية يريد دخولها الا قال حين يراها اللهم رب السماوات السبع وما أظللن ورب الأرضين السبع وما اقللن ورب الشياطين وما أضللن ورب الرياح وما ذرين فإنا نسألك بخير هذه القرية وخير أهلها ونعوذ بك من شرها وشر أهلها وشر ما فيها وحلف كعب بالذي فلق البحر لموسى لأنها كانت دعوات داود حين يرى العدو

 

[-: 8775 :-] Ebu Suheyl b. Malik, babasından naklediyor: Ömer b. el-Hattab, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Mescid'inde cemaate namazı kıldırırken, Ebu Cehm'in avlusundan onun kıraatını işitirdim. Ka'bu'l-Ahbar der ki: Musa (AleyhisseIam) için denizi yarana yemin olsun ki, Suheyb bana şöyle anlattı: "Allah'ın Resulü Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) girmek istediği kasabayı gördüğü zaman mutlaka şöyle dua ederdi: «Ey yedi kat göğün ve onun gölgelendirdiklerinin Rabbi! Ey yedi kat yerin ve onun barındırdıklarının Rabbi! Ey şeytanlar ve onun saptırdıklarının Rabbi! Ey rüzgarlar ve onun sürükleyip götürdüklerinin Rabbi olan Allahım! Senden bu kasabanın ve halkının hayrını diliyoruz. Bu kasabanın, kasaba halkının ve içinde bulunanların şerrinden sana sığınırız.»

 

Ka'bı Musa'ya (Aleyhisselam) denizi yarana yemin ederek, bu duanın Davud'un (AIeyhisselam) düşmanı gördüğü zaman ettiği dua olduğunu söyledi.

 

Bir sonraki hadiste ve 10301, 10302, 10303, 10304 ile 10305. hadislerde tekrar gelecektir.  -  Tuhfe: 4971

 

Diğer tahric: Hadisi İbn Huzeyme (2565), Hakim (1/446, 21100), Beyhaki (5/252) ve İbn Hibban (2709) rivayet etmişlerdir.

 

 

أنبأ عمرو بن سواد بن الأسود بن عمرو قال أنبأ وهب قال أخبرني حفص بن ميسرة عن موسى بن عقبة عن عطاء بن أبي مروان عن أبيه ان كعبا حدثه ان صهيبا صاحب النبي صلى الله عليه وسلم حدثه ان النبي صلى الله عليه وسلم لم ير قرية يريد دخولها الا قال حين يراها اللهم رب السماوات السبع وما أظللن ورب الأرضين السبع وما اقللن ورب الشياطين وما أضللن ورب الرياح ما ذرين فإنا نسألك خير هذه القرية وخير أهلها ونعوذ بك من شرها وشر أهلها وشر ما فيها

 

[-: 8776 :-] Ata' b. Ebi Mervan, babasından, o da Ka'b'dan, o da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından biri olan Suheyb'den naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) girmek istediği bir kasabayı gördüğü zaman mutlaka şöyle dua ederdi: "Ey yedi kat göğün ve onun gölgelendirdiklerinin Rabbi! Ey yedi kat yerin ve onun barındırdıklarının Rabbi! Ey şeytanlar ve onun saptırdıklarının Rabbi olan Allahım! Ey rüzgarlar ve onun sürükleyip götürdüklerinin Rabbi! Senden bu kasabanın ve halkının hayrını diliyoruz. Bu kasabanın, kasaba halkının ve içinde bulunanların şerrinden sana sığınırız.

 

Tuhfe: 4971

 

 

باب الدعاء إذا أسحر

149- Seher Vaktinde Dua Etmek

 

أنبأ يونس بن عبد الأعلى عن بن وهب قال حدثني أيضا يعني سليمان بن بلال عن سهيل بن أبي صالح عن أبيه عن أبي هريرة أن النبي صلى الله عليه وسلم كان إذا كان في سفر فأسحر يقول سمع سامع بحمد الله وحسن بلائه علينا ربنا صاحبنا وأفضل علينا عائذا بالله من النار

 

[-: 8777 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yolculuğa çıkıp da seher vakti kalktığı zaman şöyle dua ederdi: "Bizi en güzel bir şekilde imtihana tabi tutmasından dolayı Yüce Allah'a hamd etmemizi dinleyen dinlesin. Rabbimiz! Yolculuğumuzda bize yoldaş ol ve nimetlerinden bizlere bolca ihsan et. Cehennem ateşinden Yüce Allah'a sığınırım.

 

10293. hadiste tekrar gelecektir.   -  Tuhfe: 12669

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim (2718), Ebu Davud (2571) ve İbn Hibban (2701) rivayet etmişlerdir.